Kök Hücreler Tıpta Geleceğe Kapı Aralıyor

Kök hücre tedavileri tıp ve biyoteknoloji alanında yeni bir dönem açtı. Ülkemizde de aile içi kullanım ve toplumsal bağış amacıyla Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı kordon kanı ve dokusu bankalarında özel şartlarda saklatılabilen kök hücreler birçok hastalığa umut oluyor.

Kan kanserlerinden, bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklara, yaralanmalardan anti aging uygulamalarına pek çok alanda başvurulan kök hücreler, beyin ve omurilik felci, HIV, multiple skleroz, alzheimer, parkinson gibi tedavisi güç hastalıklarda da umut veren sonuçlar ortaya koyuyor.

Tıp ve biyoteknoloji alanında son 40 yıldır araştırmaların odağına oturan kök hücreler, her geçen gün daha fazla hastalığa karşı umut ışığı oluyor. Başta yeni doğan bebeklerin kordon kanı ve kordon dokusu olmak üzere kemik iliği ve yağ dokusundan toplanan kök hücreler, kendilerini yenileme, çoğalarak vücutta farklı hücre tiplerine dönüşebilme, dokularda oluşan hasarı onarabilme potansiyeline sahip. Özellikle doğumun hemen sonrasında toplanan bebek ile anne arasındaki bağ olan kordon dokusu ve içindeki kan, vücudun en saf ve zengin kök hücre kaynağı olarak biliniyor. Bu nedenle aile içi (otolog) kullanım veya toplumsal bağış (allojenik) yapmak amacıyla doğum sonrasında çöp olarak atılmayıp saklanan kordon kanı ve dokusu, tedavisi zor hatta ölümcül olabilen birçok hastalığa yönelik oldukça etkili çözümler sunabiliyor.

Aşağıda yer alan bağlantı üzerinden haberin tamamına ulaşabilirsiniz.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/kok-hucreler-tipta-gelecege-kapi-araliyor-1726252.html